12 Ağustos 2013 Pazartesi

12.08 Önemli Bir Gün :]

Selam Kendim;

Sana nasılsın diye sormamın hiçbir manası yok aslında ama yine de bir sormak istedim; belki hislerimin arasında kalmış; kendimden sakladığım, bilmediğim bir şeyler vardır... Varsa lütfen söyle biliyorsun ki her zaman yeniliği sevmişimdir. Herhangi yeni bir hissi daha öğrensem hiç fena olmaz ama tabi üzüntü, stres dışında birşeyler olursa:)

Koca bir seneyi daha devirdik farkındaysan! Öyle şakaya gelecek gibi değil... Çoğu insanın aç açıkta, hasta, işsiz, mutsuz, yalnız geçirdiği koca bir seneyi geçirdik seninle sevgili kendim... Çok şükür ki birkaç ufak tefek pürüz dışında aramızda sorun olmadı.. Memleket meselesi, dış sesler haricinde tabi :( Seninle elimizden geldiğince mutlu olmaya, yardımlaşmaya, paylaşmaya, sevgimizi dağıtmaya çabaladık. Kimi yerine gitti, kimi yerinde kaldı ama olsun biz kendimizden eminiz öyle değil mi? Bilerek isteyerek kimseyi kırmadığımızdan, incitmediğimizden eminsek sorun yok bence...

Bazı zamanlar moralim bozuk oldu ve suratımda iğrenç bir ifade ile dolaştım kabul, ama sen nedenlerini çok iyi biliyorsun, zaten tekrarlamanın ne sana ne de bana bir faydası yok. Bir takım kayıplar yaşadım insanlık adına kimi sağken kayboldu kimi bilinmezliğe doğru ilk adımını attı, üzüntünün en derinini hissettirdi yüreğime biliyorsun... Hayatın cilveleri, yaşanmışlığın kanıtı nede olsa...  Fakat insan yine de dertlenmeden edemiyor...

Vay be dile kolay tam tamına 34 seneyi harcadık acımadan:) Bu koskoca zamanın bana en güzel hediyesi dürüstlük ve gönül zenginliğidir. ( Tabi canım oğlumun haricinde ) Her zaman yetecek kadar para oldu yaşantımda. Fazlası hiçbir evremde olmadı ve olmasında. Yokluk insanı değer bilen yapıyor. Mal için değer göreceğime, ben değer bileyim bundan iyisi yok bence... Ailemden bana kalan en büyük miras bu. Ve inşallah benden de oğluma geçecek... Felsefem; "dışında ki süs için değil, içinde ki gerçek için sevmek" oldu her zaman... Tersini yaptığımı görürseniz anlayın ki devrelerim yanmıştır zaten :P

Bugün evimin her köşesinde tadilat var... Duvarları boyuyoruz, mobilyaları boyuyoruz, koltukların yüzlerini değiştiriyoruz vs. Sanırım bir hayli sürecek bir dağınıklık söz konusu:) Yeni yaşımı evimde ki değişikliklerle karşılamak gerçekten eğlenceli:) Mobilyaların üzerine örttüğümüz naylon pencereden esen rüzgarın esintisiyle incecik bir hışırtı sesi çıkarıyor. Sanki meltem de kumlar uçuşuyor:) Dünden kalan az acılı çiğ köftemi yedim, biraz mideme oturdu ama olsun seviyorum ben onu:) Birde canım Mabel' im söylüyor; "Yine günlerden son yaz, Yine yaşım çocuk..." Bir tek İlke' ciğim yanımda değil, tadilattan sebep anneciğimde kalıyor. Yani emin ve eğlenceli ellerde:) Onun dışında keyfim yerinde...

Sevgili yeni yaşım senden dileğim şu ki; ruhumun ve benliğimin renklerini de  yenilemen... Hayat bana artık toz pembe görünsün istiyorum mesela. Pespembe yanaklı çocuklar görmek istiyorum sokaklarda. Gözlerinin içi gülen kadınlar, anneler görmek istiyorum. Elleri helal ekmek tutan erkekler, babalar görmek istiyorum... Ve kardeşlik, sevgi, saygı en önemlisi de sağlık istiyorum senden....
Bu yaşımı da sevdiklerimin yanında geçirebilmek istiyorum senden...
Onların da dizlerimin dibinde olmasını istiyorum...
Hadi bakalım göreyim seni lütfen yüzümü kara çıkarma olur mu?

Unutma seneye yaş 35 yolun yarısı diyeceğiz seninle, hüzünleneceğiz...
Yine burada buluşuruz inşallah sevgili kendim...
Beni çok seviyorum ve her zaman yanımda olacağım
(Başka türlüsü olurmuş gibi hey allahım ya:))))
Çok alem birisin kızım sen ya muckkkkkk


İşte armağanım; http://www.youtube.com/watch?v=3xgk2UKpiA8



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çiğ Tanesi Gibi

Bazen ustaca atamazsın adımlarını Hislerinle ve telaşla hareket ettiğinde Sendelersin ister istemez Ve fark edilir bu kimilerinc...