15 Ekim 2015 Perşembe

Penceremden...

Pencerenin arkasından bakıyor yüreğim..
Gökyüzü masmavi, berrak ve uçsuz
Bulutların pamuksu görüntüsü,  istesem sevindirecek içimde ki çocuğu
Güneş bir varmış bir yokmuş bu ara
"Güz geldi, yüzümü bu kadar gördüğüne şükret" dercesine
Ve kabul etsem içimi azda olsa ısıtacak gibi sanki
Bu muhteşem masalı yaşayasım var bazen
Ama tam adım atacakken
Ihlamurun sıcak buğusu kaplar ya hani gözlüğün camlarını
Işte öyle buğulanıyor içim
Silsem olmuyor, silmesem içim çiğ tanecikleriyle doluyor
Bir an geliyor o pencereden bakarken
Bir silüet geçiyor yüzü bana dönükçe
Orada olduğunu biliyorum
Ve burada olduğumu biliyor
O an benim anım
O an için yaşasam yeterde artar diyorum
Koşulsuz sevginin buğulu silüeti
Bir kuş gibi uçarcasına geçiyor
Bir an sadece bir an
Ve dikkatli gözlerim yine buğulanıyor
Burnuma gelen ıhlamurun kokusuyla dopdolu
Kocaman bir yudum alıyorum, geçiyor boğazımdan içimi ısıtarak
Adeta düğüm düğüm olmuş sözcükleri süpürürcesine
Ve ellerim bardağın sıcaklığına sarılmış
Yine düşüncelere dalıyor kendini bulmak için
Sevgi depolamaya çalışıyor yüreğim
Belki bilinirim..
Belki de bilinmezim..
Içimi okuyabilene, sevinir sessizliğim
Usulca yıldızlarını sunar gözlerim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çiğ Tanesi Gibi

Bazen ustaca atamazsın adımlarını Hislerinle ve telaşla hareket ettiğinde Sendelersin ister istemez Ve fark edilir bu kimilerinc...